Stoacılık: Bilgelik, Huzur ve Anlam Arayışında
- Null
- 21 May 2024
- 3 dakikada okunur
Hayat, zaman zaman bizi beklenmedik zorluklar, karmaşıklar ve belirsizliklerle karşı karşıya bırakabilir. Bu modern çağın tempolu dünyasında, içsel huzur ve anlamı bulmak her zamankinden daha önemli hale geliyor. İşte tam da bu noktada, binlerce yıl öncesine dayanan antik bir felsefi okul bize rehberlik edebilir: Stoacılık.
Stoacılık, sadece felsefi bir doktrin değil, aynı zamanda yaşam tarzı olarak da nitelendirilebilecek bir öğretidir. Temelinde, içsel huzur ve bilgelik arayışını öne çıkarırken, dış dünyadaki değişkenalere karşı bir direnç geliştirmeye odaklanır.
Stoacılık neden günümüzde bu kadar popüler bunu anlamak için tarihte çok değil yalnızca yaklaşık 2600 yıl geriye gitmemiz gerekiyor. Stoacılık dediğimiz kavram bu tarihlerde Kıbrıslı Zeno (Zeno Of Citium) diye bir felsefecinin ders vermesiyle ortaya çıkmış.
Bilginin yayılmasıyla insanların kendisini bulabileceğini ve doğru hayatı yaşayacağını düşünerek Stoa Poikile'de (yönetim ve ticaret merkezleri olarak kullanılan halka açık yerler) ders vermeye başlamış ve devamında da bu yer, ekolün bu ismi almasını sağlamıştır. Ne zaman ve neden kurulduğunu anladık tamam ama ne bu Stoacılık diyorsanız gelin bakalım. Stoacılık; kişisel erdem, rasyonellik ve öz denetimi yani "eudaimonia" olarak çevrilen insanın gelişimi veya "iyi yaşam" yolunun bir
parçası olmayı vurgulayan bir felsefedir. Stoacılık, dışsal olayları her zaman kontrol edemeyeceğimizi, ancak tepkilerimizi ve tutumlarımızı kontrol edebileceğimizi öğretir. Stoacılar; bilgelik, cesaret, adalet ve ölçülülüğü uygulayarak bireylerin huzur ve mutluluk dolu bir yaşam sürmesinin mümkün olduğuna inanmışlar ve bunu dört erdem olarak anlatmışlardır. Bunlar şöyle açıklanabilir:
Bilgelik: Stoacı bilge; dünyayı anlamak, bilgi edinmek ve içgörü kazanmak için çaba gösterir. Bu, kontrolümüzde olanları ve olmayanları ayırt etmeyi içerir.
Cesaret: Stoacı anlamda cesaret, sadece korkunun olmaması değil, zorluklarla kararlılık ve dayanıklılıkla yüzleşme yeteneğidir.
Adalet: Adil davranmayı, nazik olmayı ve diğerlerine saygı göstermeyi teşvik etmek, insanların birbirine bağlı olduğunu ve toplumsal uyumun önemini anlamak.
Ölçülülük: İsteklerde, eylemlerde ve tepkilerde öz denetim ve ılımlılığı içerir, aşırılıklardan ve dürtülerden kaçınmayı teşvik eder.
Stoacılığın temel öğretilerden biri ise ikililiğin kontrolüdür. Tabi böyle söyleyince pek bir şey anlaşılmıyor o yüzden şöyle açıklayayım. Hayatımızda kontrol edebildiğimiz ve edemediğimiz şeyler vardır ve bizim yapmamız gereken tüm odağımızı kontrol edebileceğimiz (düşünce,duygu ve hareketlerimiz) şeylere yöneltmektir.
Stoacılar “iyi yaşam” yolunun bir parçası olmak için bazı uygulamalara sahiplerdir:
Olumsuzluğu Görselleştirme: En kötü senaryoları düşünerek kendinizi zihinsel olarak hazırlayın ve şu an sahip olduklarınızı takdir edin.
Farkındalık: Farkındalığı geliştirerek her deneyimi tam anlamıyla yaşamaya odaklanın.
Günlük Tutma: Günlük tutarak düşüncelerinizi, eylemlerinizi ve erdemli yaşama çabanızdaki ilerlemenizi yansıtmak için kullanın.
Kendi Kendini İnceleme: Kendi davranışlarınızı ve düşüncelerinizi düzenli olarak gözden geçirin, gelişmeyi ve Stoacı prensiplerle uyum sağlamayı amaçlayın.
Stoacılığın ne olduğunu anladığımıza göre tarihinden bahsetmeye devam edebiliriz. Zeno’dan sonra birçok kişi bu ekolü yaymaya ve insanları bilgilendirmeye başladı. Sayabileceğimiz bir çok isim olsa da ben size Marcus Aurelius’dan bahsedeceğim. Marcus Aurelius, Roma İmparatorluğu'nda M.S. 121 ile M.S. 180 yılları arasında hüküm sürmüş ve aynı zamanda Stoacı filozof olarak bilinen bir imparatordur. Beş İyi İmparator ya da Evlatlık İmparatorlardan sonuncusu ve “Pax Romana” olarak bilinen Roma İmparatorluğunu refah ve barış döneminde Romayı yöneten son imparatordur. Marcus Aurelius'un en ünlü eseri, kişisel düşüncelerini içeren "Meditations" adlı bir yapıttır. Bu eser, Türkçeye “Düşünceler” olarak çevrilmiştir ve imparatorun Stoacılık prensiplerini günlük yaşamında nasıl uyguladığını ve düşündüğünü yansıtan önemli bir kaynaktır. Roma İmparatoru olarak hüküm sürdüğü dönemde adil bir yönetim tarzı benimsemiştir. Adaleti ve etik değerleri ön planda tutarak, imparatorluk içindeki siyasi ve sosyal dengeyi sürdürmeye çalışmıştır. Birçok zorluğa ve askeri mücadeleye tanık olmasına rağmen Stoacılık prensibini benimseyerek bu zorluklarla başa çıkmayı başarmıştır. Onun düşünceleri, insanın içsel huzurunu ve erdemini koruma konusundaki mücadelesini yansıtır.
Günlük hayatınızdaki sorunların çözümünde Stoacılık size farklı bir bakış açısı kazandırabilir. iz de isterseniz Stoacılığın erdemlerini ve uygulamalarını kendi hayatınıza ekleyebilirsiniz. Bu arada Marcus Aurelius'un "Düşünceler” kitabını da okuyun bence, benden size tavsiye :)
Sonraki yazılarda görüşürüz diye umut ediyorum.
